Beyaz ve Mavi cennet.
Nasıl anlatsam? Nereden başlasam… Bodrum Bodrum.
Eşsiz koyları, otelleri, marinaları, restoranları, süngerleri, sandaletleri, turkuaz denizi ile vazgeçemediğimiz, neredeyse küçük İstanbul olarak nitelendirdiğimiz Bodrum.
Bu sene Bodrum’u annemin doğum günü nedeniyle yoğunlaşmadan biraz erken yaşadık. Yoğun müzik sesi duymadan oturup, sadece denizin sesini dinledim desem yeridir.
40 seneden beri neredeyse aralıksız olarak geldiğim, kalabalıktan sıkıldığımda her zaman farklı bir alternatif bulabileceğim bir yer Bodrum.
Bodrum’da 50-60 yıl öncesine kadar mandalina bahçeleri evleri geçindirirmiş. Şimdi ise satılıp, büyük evler ve oteller yapılıyor. Bu biraz insana acı veriyor.
Bodrum’da 1970’lerde ev pansiyonculuğu ile başlayan turizm, şimdi dünyaca ünlü otel zincirlerini ağırlıyor. Mandarin Hotel, Jumeirah, Aman Ruya bunların en güzelleri.
Gündoğan, Yalıkavak, Gümüşlük, Turgutreis, Akyarlar, Gümbet, Ortakent, Bitez, Torba, Türkbükü, Bağla koyu ve her gittiğimde bakir halini andığım Karaincirim. Ve işte Bodrum’un eşsiz koyları bu yerlerde saklı. Kopamıyorum ben bu güzel yerden. Gün geçtikçe Bodrum’da yeni yeni bölgeler açılıyor. Yine kalabalıklaşmadan gitmek lazım.
Yalıkavak
Yalıkavak, son zamanlarda kendini aşmış durumda. Ayrı bir keyif var burada.
Yalıkavak’da Balıkçı Said, Memedof, İskele Balıkçısı sosyetenin gözde mekânları arasında yer alıyor.
Bodrum’a gelince sinarit, lağos, çipura ve mezeleri yemek lazım. Ya da deniz mahsülleri.
Yalıkavak Marina ise benim en keyif aldığım yerlerden. Kendinizi adeta Cote d’Azur ‘da hissediyorsunuz. Nasıl bir bohem hava esiyor burada anlatamam. Devasa yatlar, şık butikler, restoranlar ve Palmarina Otel. Farklı bir hayat var burada.
Ülkemde bu güzellikler olunca, insan gurur duyuyor.
Bu sene ise turizm konusunda inşallah güzel bir sezon yaşanır.
Türkbükü
Türkbükü, plajları, otelleri, restoranları bohem hayatıyla sıra dışı bir cennet.
Miam, Garos, Fidele en keyifli Türkbükü restoranlarından…
Gümüşlük
Entellerin, sanatçıların, manzara tutkunlarının ve balıkseverlerin yeridir Gümüşlük. Sessiz, sakin huzur dolu.
Güneşin doğuşu-batışı bir başkadır Gümüşlük’de.. Zaman zaman sert rüzgârı da sizi savurur.
Eğer rüzgâr sörfü yapıyorsanız, burası tam da size göre. Deniz’i ne yazık ki biraz taşlıdır. Deniz ayakkabılarınızı unutmayın derim.
Mimoza ve Aquarium Restoran’da deniz mahsülleri keyfi. Limon Cafe’de kahvaltı keyfi bir başka oluyor.
Pizzeria C’e
Cahit ve Nilgün Özlü İstanbul’da ünlü bir ayakkabı mağazasını işletirken, İstanbul’un kaosu’ndan bunalıp, Bodrum’a yerleşmişler. İlk bir sezon boyunca sadece dinlenmişler. Ee haklılar tabii ki, yılların stresi vücuttan kolay kolay çıkmaz. İstanbul’da ve yurtdışında almış oldukları eğitimleri de pekiştirerek Türkbükü sahiline yakın bir yerde sevimli, butik bir İtalyan restoranı açmışlar. Şimdiden bile yer bulmak pek kolay değil. Sezon geldiğinde düşünemiyorum bile.
Menü’de İtalyan mutfağının sıra dışı lezzetleri sizlere sunuluyor. Ürünlerin çoğu İtalya’dan, Yunanistan’dan ve İstanbul’dan organik olarak temin ediliyor.
Nutella’lı pizza mı istersiniz yoksa Sienna, Sicilliana, Tartuffo, Pera, Bianco Formaggio, Bresaola mı?
Gittiğinizde acı biber severlerdenseniz, Chef Cahit bey’in kendi elleriyle hazırladığı karışımlardan da denemeyi unutmayın lütfen! İçerden devamlı özel yapım ürünler getiriliyor.
Bir de sevgiyle birbirine bakan ve iyi günde, kötü günde birbirini bırakmayan harika bir çiftle tanışmaya hazır olun! Bir süre sonra kendinizi Pizzeria C’e ailesinden hissedeceğinize eminim.
Ben Bodrum’da iki dost kazandım. Darısı sizin başınıza.
Pizzeria C’e
Bodrum Türkbükü T: 0252 377 60 62
Bitez Kısmet Lokantası
Bodrum Bitez’in geleneksel esnaf lokantası Kısmet, sahibi Orhan bey’in emekleriyle yıllardır çizgisini bozmadan yoluna devam ediyor.
Mevsiminde yetişen sağlıklı malzemeleri hala pazardan ve yerel halktan temin eden Orhan Bey ile vakti olursa lütfen sohbet edin. İnanın zamanın nasıl akıp gittiğini anlamıyorsunuz bile.
Şimdi büyük alışveriş merkezlerine, artan nüfus yoğunluğuna, farklı lezzet çılgınlıklarına fast food zincirlerine rağmen, Bodrum Kısmet lokantası hala dimdik ayakta.
Mevsiminde yenmeyen sebzelerin ve meyvelerin nasıl sağlıksız olduğunu bilmeyen yoktur. Ama burada her şey doğal. Fava ile hazırlanmış enginar, sarma, kadınbudu köfte, tas kebabı tercihleriniz arasında olmalı.
Bodrum mutfağının keyifli yemeklerini artık ‘Kısmet te ne varsa’ adlı kitabıyla Şef Halil Vural kaleme almış.
Kısmet lokantasına gittiğinizde mutlaka bir tane almanızı öneririm! Ege otlarıyla yapılan harika mezeler sizleri bekliyor.
Ve de tatlı sohbet.
Bitez Dondurmacısı
Dondurma sıcakta en keyif veren yiyeceklerden. Karadut, balbadem, sakızlı ve limonlusu pek bir hoş. Bunlar benim favorilerim. Burada hangisini seçeceğinizi şaşırıyorsunuz.
Buldanevi
Biraz da alışveriş diyorsanız, Buldanbezin’den peştemaller, şal ve elbiseler almak istiyorsanız; Buldanevi’nde harika seçenekler bulabiliyorsunuz. Türkbükü’nde sahilde dokuma sehpasında yapılma aşamasını izlemek ise ayrı bir keyif. Kate Moss alıyorsa sizin neyiniz eksik.
Bodrum’da Sanat
Hızla betonlaşıp büyüyen Bodrum adeta sanat merkezi olmuş.
Yalıkavak’da bulunan Karya Akademi’de sanat ve tasarım atölyeleriyle sizleri bekliyor.
Türkiye’nin ilk mimarlık kütüphanesinin Bodrum’da olduğunu biliyor muydunuz? Ben de yeni öğrendim. Prof. Dr. Süha Özkan, 100 yıllık taş evi restore ederek, ‘Mimarlık Kitaplığı’ kurmuş. Gerçekten de tebrik etmek lazım.
Camda füzyon tekniği uygulanarak harikalar yaratan Enver Çamdal ve Hacer Koca’nın eserlerini muhteşem güzellikte. Usta bir sanatçının elinden çıkan camlar değerli bir tablodan farksız.
Gelin kızların baba ocağına veda ederken giydiği giysinin adının Temel Devren olduğunu öğrendim. Kaftan görüntüsünde ve işlemeli. Anadolu’da bindallı, Bodrum yöresinde de Temel Devren deniliyormuş. Üzerine işlenen ağaç motifleri dalları, ailenin büyümesini ve genişlemesiniz sembolize edermiş.
Bedri Rahmi Eyüboğlu, Burhan Doğançay, Birol Kutadgu, Defne Şenol, Müfit Karsek, Ali Atmaca, Cemil Eren, Hanefi Yeter, Turan Erol ve birçok sanatçı Bodrum’un sanat yaşamında iz bırakanlar.
Bodrum Mutfak ve Mobilya Tasarım
Bodrum’da mavi yolculuğu başlatan bir babanın oğlu olan Mustafa Güneri, sünger avcılığı ile yaşamını sürdüren babasının yanında yetişmiş ve daha sonra babasının vurgun yemesi nedeniyle, kendi yaşadığı acıyı çocuklarına yaşatmak istememiş ve kendisine farklı bir rota çizmiş.
Mustafa Bey, tekne şeklinde tasarladığı tasarım mutfağı ile kazandığı başarıyla bizi yurtdışında temsil etmeye başlamış.
Son zamanlarda gördüğüm, ekibiyle bu kadar samimi ve içten bir patron çalışan ilişkisi inanın beni çok şaşırttı. Sürekli teknolojiye yatırım yapan biri Mustafa Güneri. Her zaman kendini nasıl geliştirebilirim diye düşünürmüş. Projelerini duyunca bize ‘yolunuz açık olsun’ demek düşüyor!
Ortaokul dönemlerinde babasına mavi yolculuk turlarında yardım eden Mustafa bey, hiç ilgisi olmamasına rağmen, tasarım sektörüne girerek güçlü adımlarla butik bir marka yaratmış. Hizmet verdiği kişiler o kadar memnun kalıyorlarmış ki İstanbul ve diğer bölgelere de Bodrum’dan tasarım ürünler gönderiliyormuş.
Plaza’daki butik üretimlerini görünce insanın aklı kalıyor. Acaba hangisini alsam diye?
Butik hizmet verdiği için gelen müşterileri direk fiyat odaklı yaklaştıklarında, 10 ay hizmet veremeyeceklerini kibarca bildiriyor. Yani dikkatli olun! Harika ürünleri kaçırmayın.
www.bodrummutfak.com.tr
Bodrum’dan Almadan Gelmeyin!
Bodrum’dan mis kokulu mandalina reçeli, üzüm, mandalina, zeytin, keçiboynuzu ve bal
almadan dönmeyin olur mu?
Cuma günü Bodrum pazarına uğramadan dönmeyin! Organik ürünlerin kokusu ve görsel şöleni sizi büyülüyor.
Keyifli bir tatil geçirmeniz dileğiyle!
Sevil DENİZ
www.sevildeniz.com
instagram sevildeniz
